BİR SOSYOLOJİ DERSİ NİYETİNE: ANTONIA
İsmet Özel Akla Karşı Tezler şiirinde şu dizelerle bize seslenir: “Köylüleri niçin öldürmeliyiz? bu sorunun karşılığını bulamıyorum içinden çıkılmaz bi olay, ama önemsiz köylüleri öldürmesek de olur hatta onların kalın suratlarını görmezlikten gelebiliriz” Antonia’yı izlerken eski toplumun çağlar ötesine emanet ettiği köylülüğün tam da İsmet Özel’in tarif ettiği haliyle karşılaşırız. Sosyoloji’ye giriş derslerinden kopup gelmiş bir köy tarifi ve betimlemesi çıkar karşımıza. Filmin 1990’lı yıllara ait olması ister istemez bir naiflik algısı verir. Barış Manço’nun dediği gibi "İsmail’e inen koç kurban edilmişti" ama cep telefonu daha icat edilmemişti 1995’te. Cep telefonsuz bir neslin 7’den 77’ye daha sahici olduğunu düşünüyorum. Filmin başlangıcına sinen bu demodelik kısa bir süre etkisini gösteriyor ve ondan sonra ısınan film insanın sahiciliğine dönüşüyor. Arka planda cayır cayır tarımsal faaliyet yapılan köyde kurulan hikaye hayatlarında cep t