KAÇIK İNSANLIK

 

İnsanlığın  cinselliği günah ve suç olarak görmesinin tarihi tam olarak ne zamandır?  Muhtemel ki ilkel toplumdan tarım toplumuna geçiştir bu algı değişiminin müsebbibi.

Ne zaman ki Kadın Egemen toplum Erkek Egemen’e evrildi insanlık da tabuları,ayıpları, günahları, namusları keşfetti.

Televizyonda yada video oyunlarında adam öldürmek cinayet son derece sıradan görseller olarak arz edebilir. Ama bir kadınla erkeğin birlikteliğini azıcık aleni yayınlayan bir film anında ahlaksız damgasını yer. Cinsel yayınlar poşetlerde satılır vb.

İnsan öldürmek  kabul görürken, insan yaratmak için yürütülen faaliyet mutlaka mahremiyetin sınırlarına tabi olmalıdır.

Şimdi yazıya konu filmi Mubi’de seyredenlerin bir kısmı filmin ilk 3 dakikasının pornhub’dan fırlamış görselliğini öne sürüp yapısal tartışmalara girebilir ama konumuz o değil.

Aziz Nesin’in Yeşil Renkli Namus Gazı hikayesini bulup okursanız aslında bu Türkiye’ye oldukça fazla adamın bu konuyu bundan 50 sene önce tespit ettiğini görürsünüz. Ama Türkiye (yada gördüğüm kadarıyla Romanya) hala bu konularda oldukça ağır sorunlar yaşıyor.

Peki tam olarak sorun ne?

Sorun bir kadınla bir erkeğin özel anlarını videoya kaydettikten sonra bu videonun internete düşmesi mi?  Hele bu kadın saygın bir okulun saygın bir öğretmeni ise tabii ki sorun büyük olabilir.

Düşünsenize öğretmeninizi cinsellik eylemi içinde görüyorsunuz . Bundan ağır bir suç olabilir mi? Örneğin bu öğretmene  çocuğu sınavda geçsin diye rüşvet benzeri hediyeler vermek daha ağır bir suç mudur değil midir?

Teknoloji bu denli hayatımıza girmişken bunun sonuçlarından biri  de özel olması gereken anların genelleşmesi oldu. Andy Warhol herkes bir gün 5 dakikalığına ünlü olacak demişti. Dijital çağ ile herkesin hergün 5 saniyeliğine ünlü olduğunu görüyoruz. Ama bu içleri gıcıklayan bir cinsellik sahnesi ise bu 5 saniyeden fazla da olabilir.

Kaçık Porno diye çevrilmiş ama Rumencesinin Porno Hakkında Gevezelik gibi bir anlama geldiğini tahmin ettiğim bu filmin sadece insanlığın  kendi varoluşu ile problemi diye okuyabileceğimiz bu “cinsellik engizisyonu” ile değil meselesi.

3 bölümden oluşan filmin ilk bölümünde pandemi şartlarının ağır baskısı altında Bükreş’i bir uçtan diğerine yürüyerek kat eden kahramanımızın şehirde yürürken karşılaştığı zorluklara tanık oluyoruz. Şehir insanlar yürüsün diye değil arabalar yol alsın diye tasarlanmış.  İnsana değil arabaya ait bir şehirden söz ediyoruz. Üstelik geçmişte incelikle estetize edilmiş şehir şu anda betona teslim olmuş. Tarihte ileri değil geri gidilmiş belli ki.

Film ikinci bölümünde aforizmalarla bize dünyaya dair tasavvuru tavsiye ediyor. Dünyaya dair söylenecek pek çok şey var ve biz onlardan birazı ile tanışıyor ve cinselliğe takık insanların  bunlara dair ne düşündüğünü merak ediyoruz. Neden film izlemeliyiz sorusunun yanıtı gibi Walter Benjamin’den Brecht’e, Kundera’dan Cioran’a Eco’dan Woolf’a bir dolu birinci sınıf yazardan alıntılar bizi 3. Perdeye hazırlıyor.

3.perde gerçek bir insanlık mücadelesi olarak seyrediyor. Romanya’nın kendi azınlıklarını  yok edişine karşı yerli milli duruş gösteren  yerli milli pilotlar ,  hırslı anneler, papazlar Öğretmeni yaptığının ne kadar kötü bir şey olduğuna ve çocuklarına verdikleri zarara dair iknaya çabalıyorlar.

Öğretmen Emi ise onlara bir öğretmenin yapması gereken şekilde yaklaşarak derdini anlatıyor. Kendisini o pis ağzına nasıl milli şairin adını alacaksın diyerek suçlayanlara milli şairin yakası açılmadık şiiriyle mukabele ederek deyim yerindeyse hedefi 12’den vuruyor.

Diğer taraftan bu boyun eğmez doğruluk abidesi kadın sadece açığa  düştüğü mevzudan değil politik duruşundan da yargılamak isteyenlere karşı da kendini savunmaktan geri durmuyor.

Çılgın başlayan filmin çılgın sonu ise alın size cinsellik ve o fallusunuzda boğulun mesajı ile geliyor.

Tarım devriminde Post Truth çağa ulaşırken atomu parçalayan ama önyargısını parçalayamayan insanın bu en büyük önyargısı ile uğraşan Kaçık Porno’dan herkesin alacağı ders çok ama herhalde en çok dersi hala kafayı cinselliği takmış toplumlar almalı.