NEDEN HANEKE FİLMİ SEYRETMEMELİYİZ

 


Michael Haneke’nin filmlerinin bir yerinde hep kontrol elden çıkar ve ekrana kan sıçrar. Bu kuraldır. İnsanlar bir şekilde kendilerini kaybeder ve çatışma öylesine derinleşir ki geri dönülemeyen nokta sıradanlaşır.

Haneke filmlerini seyretmek masumiyetin kaybıdır.  Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ve olamayacağını anlatır . Ve masumiyet her zaman samimilik, şeffaflık ve basitlikle anılır. Eğer bunlar yoksa masumiyet de yoktur.

Haneke’nin Piyanist’ini  çekilişinden 20 yıl sonra ilk defa izlerken yine de bir umudum vardı. Piyanist bir kadından  nasıl  yokoluşa varabilirsiniz. Müzik dertlerin devası ve acıların çaresi değil midir?

Haneke ile yol alıyorsanız değil. Müziğe iltica etse de Haneke Haneke’dir ve varacağınız nokta pişmanlıktır.

Siz müziği dinleyerek kendinize bir çıkış bulacağınızı umarsınız oysa ki müzik sizi uçuruma doğru çeker. Çünkü yaşamda kendinize aradığınız yol hiçbir zaman konforla dolu olmayacaktır.  Konfor masumiyet içerir ama ne dedik masumiyet biraz da basitlik demektir.

Marquis de Sade, Schubert ve Piyano’nun birlikte sahneye çıktığı bir filmin bizi huzura kavuşturacağını ummak en iyi ihtimalle saflıktır zaten.

Kjetil Bjornstad’ın  “On Music”,  Müzik Üzerine kitabı geliyor aklıma. İyi bir piyanist olmak Messi olmaktan daha da düşük bir olasılık aslında. En azından Futbolda 11 mevki var . Ama piyanoda koltuk tek ve 2 el bir piyano için kafi .

Çalgıların en zoru Piyano, aşıkların en zoru Marki ve bestecilerin en talihsizi Schubert ile geçmiş bir hayatın varacağı nokta en iyi ihtimalle piyanoda virtüozite ama hayatta hayal kırıklığı olsa gerek.

Evde bekleyen anneyi ne yapacağız? Kızın ne giyeceğine hala o karar veriyor, azıcık geç kalsa gözü camlarda ve kızınca hırsını kızının elbiselerinden alıyor. Yine de ne istediğini en iyi o biliyor.  Kızının yeteneğinin tüm meyvelerini toplayıp ambarlara doldurmak isteyen annelerden.

Ama bu meyvelerin hiç biri yenmeyecek. En sağlam depolarda saklanmalı , istiflenmeli . Mümkünse meyve hiç yenmemeli.  Piyanoda virtüozitenin işkence benzeri eğitimle olduğunu bilen herkes için virtüoz piyano öğretmeninin neler çektiğini anlayacağına dair kuşkumuz yok.

Bu işkence ve alınan ödül; hayattaki tüm zevkleri de ancak işkence ile  elde edilebilen ödüller olarak görmeye yol açabilir mi? Görünen o ki İsabelle Hupert’in can verdiği Erika Kohut işkenceye  benzer çalışmalarla kazandığı ödülün karşısında hiçbir şeyin basit, samimi ve şeffaf olamayacağına inanmış bile. Masumiyet peşinde olanlar için piyano uygun bir çalgı değil. En azından piyanonun profesörü olmaya çabalamayın. Hele ruhunuzun karanlık köşeleri fazla ve çalışmanın işkence dolu saatleri sizin ruhunuzu daha da kararttı ise.

Haneke bize işlerin olabileceği en kötü ihtimali göstermekten çekinmiyor. Eğer en kötü olasılıklara hazır değilseniz Haneke izlemeniz uygun olmaz.  Bütün olasılıklar içinde olabilecek en kötüye hazırlığınız yoksa Haneke sizin yönetmeniniz değildir.

Haneke filmi izlemek ve onun sonuçlarına katlanmak sizin için bir risk olacaktır. Yine de sadece bir filmden ibaret sanıyorsanız olan biteni kendi hayatınıza geri dönün ve başınıza gelen en tuhaf ve en kötü şeyi hatırlayın. İşler biraz daha tuhaflaşsa ve kötüleşse neler mi olacaktı?

Merak ediyor musunuz ?

 O zaman Haneke seyretmek için bir nedeniniz var demektir.

 

 

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

SİGARA NASIL BIRAKILIR YADA 8.035 GÜN NASIL ARA VERİLİR

EPİLOG

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum