MEVSİMLERİN KABUSU

 


Klasik Müzikle en alakasız insan bile Vivaldi’nin Mevsimler Başlıklı Konçertolar dizisinin giriş bölümü olan İlkbahar’ı dinlemiştir.

Hatta Klasik Müzik tutkunları için Vivaldi’nin Mevsimleri Klasik Müziğe giriş tadında hafif yollu azımsanan küçümsenen bir eser olarak yerini alır. Prag’a yolu düşenler hemen her akşam bir kilisede Vivaldi’nin Mevsimler’inin çalındığını görürler ve bu bayıcı gelebilir.

Vivaldi’nin bu çok bilinen, sevilen konçerto dizisi elbette sadece lkbahar’dan oluşmuyor. Bir yılı tamamlayan 4 mevsim de sırayla müziğin ritmi içinde yerini alıyor.

İlkbahar-Yaz-Sonbahar-Kış

İlkbahar Coşkuyu, Yaz Rehaveti, Sonbahar Dönüşümü ve Kış Hüznü temsil ediyor.

Coşku ile dolu İlkbahar gişeyi doldururken en az alıcıyı da Kış Hüznü buluyor. Doğanın ve Yaşamın döngüsünü notalarla ifade eden Vivaldi usta’nın 4 Mevsimi yaşatan müziği insanlık yaşadıkça varolmaya, çalınmaya devam edecek gibi görünüyor.

İnsanlık Vivaldi’nin yaşadığı dönemde üretilen Müziği hayranlıkla dinlese de Vivaldi bugün en basit dediğimiz pek çok icadın uzağında Modernitenin şafağı daha kendini gösteremeden dünyamızdan ayrılmıştı.

Bugün Vivaldi dinlemek için kocaman bir barok orkestraya ihtiyacımız yok . Issız bir adada bile Vivaldi dinleyebiliriz .

Vivaldi’yi 21.yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna taşımayı başardık. Peki Vivaldi’nin o tanınmış eserinde resmettiği Mevsimler’i taşımayı başarabildik mi? Küresel Isınma’nın dünyanın dengesini giderek bozduğu bir dünyada bu konuda o kadar da emin değiliz.

El Cezire Kanalının akşam yayınının içinde denk geldiğimyarım saatlik bir belgesel Güney Kore’nin Samsung S24'ü icat eden süper akıllı sakinlerinin Vivaldi’nin Mevsimleri bugün olmasa da 2050’nin Seul’ünde bestelenseydi ne olurdu sorusuna yanıt arayışlarını konu ediyor.

Kore Mucizesi’nin yaratıcıları olan Güney Koreliler bu büyük gelişmeyi sağlarken ufak bir konuyu atlamışlar ve çevresel etkileri  göz ardı etmişler. Kaz Dağlarından İliç’e kadar bize de çok tanıdık gelen bu ihmalkarlık  öncelikle Seul’u sadece 26 yıl sonra bir iklim krizinin ortasında bırakacak gibi görünmektedir.

Bunu kahve yada Noodle falına bakarak değil Yapay Zeka’ya 2050’de Seul için bir Mevsimler bestelense nasıl bir eser ortaya çıkardı sorusunu sorarak anlamaya çalışıyorlar. Ellerinde 1700lerin mevsim normalleri ve bu normallere göre yazılmış notalar var. Bu defa 2050’de beklenen hava durumunun hangi notalara karşılık geleceğini hesaplayan bir yapay zeka yeni bir Mevsimler bestelemektedir.

Yapay Zeka Seul’le beraber dünyanın 20’ye yakın noktası için bu hesabı yapıp ortaya ona uygun bir mevsimler konçertosu çıkarıyor.

Bu bestelerin ortak noktası mevsimlerin küresel iklim kriziyle kimliklerini kaybetmesi ve artık Vivaldi’nin eserine yansıyan duyguların hiçbirinin ifade edilememesi. Ne ilkbahar’ın coşkusu nede Kışın hüznünden eser var.

En uç  noktada iklim kriziyle sular altında kalacağı değerlendirilen Marshall Adaları var.  Bu ada ülkesinin nota kitabı neredeyse bomboş.

Seul’un 2050 iklimine göre bestelenmiş Mevsimler’inde Vivaldi’nin dünyasının mevsimlerinin ilham verdiği müziğin ritmi yerini kakafoniye bırakmış. Mevsimler ruhunu yitirmiş ne bahardan ne ne yazdan ne de kıştan anlaşılan şeyler aynı.

Belgesel bir taraftan Seul’un 20.yüzyılının yanlışlarını ve sera gazı emisyonlarına karşı gösterdiği  duyarsızlığı anlatıyor ve iklim krizinin yol açtığı yakın dönem felaketlerinden örnekler veriyor. Ben çok sevilen Netflix dizisi Squid Game için yazdıklarımı veiklim krizinin aslında sosyolojik bir krizle nasıl atbaşı gittiğini hatırlıyorum.

Belgesel yapay zekanın bu distopik Mevsimler bestesini icra eden orkestra üyelerinin çevresel bilinçlenmelerini de aktarıyor. Orkestra bu zor ve yakıcı eseri sonunda izleyiciyle buluşturuyor ve onları bekleyen tehlikeyi müzik yoluyla anlatıyor.

Yorucu konserin sonunda oluşan ağır havayı gidermek  yine Vivaldi ustaya düşüyor ve aynı orkestra orijinal ilkbaharı çalarak oluşan ağır havayı biraz olsun gideriyor.

Seul’un Distopya’sının  Türkçeye çevrilmemesine yada bir haber kanalının bu belgesele ilgi göstermemesine şaşırmadım. Beton düşkünü bir toplum için  iklim krizi klima satışlarını artırmaktan öte anlam taşımaz. Batsın bu dünya diyen müzisyene emanet edilmiş bir akıl için iklim krizi değil Vivaldi Bayburt Bayburt olalı görülen eziyetin zirvesidir.

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

SİGARA NASIL BIRAKILIR YADA 8.035 GÜN NASIL ARA VERİLİR

EPİLOG

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum