KORECE ÖZDEMİR ASAF

 

 


31 sene Bankada çalışmış biri olarak bir çağrı merkezi memurunun işinin sıkıcılığını çok iyi anlıyorum. Peki hayatımızı işler mi sıkıcı hale sokar yoksa hayatımız zaten sıkıcıdır da biz işimizi mi bahane ederiz.

Topluluk içinde yalnız olmak ve yalnız kalmak için bir çağrı merkezi işinden daha uygunu zaten yoktur. Her gün pek çok kişiyle konuşursunuz ama hiçbiri dostunuz değildir. Tam tersine her konuşma sizde başka insanlarla konuşma arzusunu daha da köreltir.

Konuşmak bir yükken neden bunu bir de para kazanmak dışında bir amaçla yapalım?

Bir çağrı merkezinde kapana kısılmış fare misali günleri geçmektedir Jina’nın. İş dışında kimseyle konuşmama çağrı merkezi görevlisi  için bir avantaja dönmektedir. Her ayın en iyi elemanı olmak işten bile değildir. Tek sorun ise  telefonun ucundaki  o görünmez yüzler dışında hiçbir arkadaşın, hiçbir sesin hayatında yer almamasıdır. Herkesin hayatını işgal eden televizyon hariç tabii ki.

“Kalamar Game” de yakından tanıdığımız Kore Toplumu zaten yeterince dertten muzdarip iken bir çağrı merkezinde günlerini geçiren bir çalışanın dertleri hemen hemen kimsenin umurunda olmasa gerek.

Yine de filmin odaklandığı kahramanımız birbirinin aynı günleri sorgulamadan  ve buna yol açacak herkesi ve her şeyi dışlayarak aynı rutini tekrar tekrar  yaşamaktadır.

Yemek, uyku, iş ve işe gidiş gelişten ibaret bu rituelin içine kimse girmez ve girmemelidir. Yakın zamanda kaybettiği annesinin  ardından dahi iş performansının düşmemesi amirlerini gururlandırır. Onun bu fedakarlığını arkadaşlarına örnek gösterirler. Diğer yanda  bu bir fedakarlıktan çok yalnızlık mahkumu için sıradan bir seçimden ibarettir. Yüzünü görmediğin ve görmeyeceğin kişilerle konuşabilir ve yalnız yaşamını sürdürebilirsin.

Bütün bu düzen kusursuz bir saat gibi devam etmekte ve hayat hiçbir zaman bu çizginin dışına taşmayacak görüntüsü vermektedir. Annesinin ölümünden sonra yalnız kalan babasıyla bile konuşmanın yükünü çekmez. Onun yerine eve yerleştirdiği kameradan izler babasını.

Bütün bu yalnızlığın ortasında kendisi gibi bir yalnız adamla selamlaşır zaman zaman. Ne var ki selamlaştığını sandığı adam aslında günler  önce ölmüştür. Hatta bu ölümün belki de tek tanığı kendisidir. Komşu adam eve yığdığı porno dergi yığınının altında nefessiz kalıp can vermiştir. Ve bu acaip ölümün sesi kahramanımızı yalnız yattığı yatakta irkilteli birkaç gün geçmiştir.

Komşu evdeki anlık gürültü onu meraklandırmazken,  ölü bedenin çürüme kokusu rahatsız eder.

Yalnız olmaktan ve yalnız ölmekten ibaret komşu hayatlara dair bu hikaye Özdemir Asaf’ın çizdiği yalnızlık portrelerini bolca doldurarak devam eder.

“Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
İnsanin kendine mektup yazması
Ve dönüp-dönüp onu okuması

Özdemir Asaf Koreceye çevrildi mi bilmiyorum ama Koreli yada Türk yalnızlığı arasında belli ki hiçbir fark yok. Üstelik Özdemir Asaf en azından yalnızlığının farkında. Bugünün yalnızları televizyonun , telefonun ve dijital dünyanın gürültüsü içinde yalnız olduklarının bile farkında olmadan hayatlarını sürdürüyorlar.

Yabancılaşma çağrı merkezlerinde standart script’lerle standart sözleri her defasında yeni bir insana ilk kez söylüyormuşçasına heyecanla söylemek değilse nedir.

"Yanlızlar" filminin sıkıcı temposu aslında hayatın sıkıcılığına bir gönderme. Hayat bu kadar sıkıcıyken filmden ne beklemeliyiz? Bizi eğlendirip güldürmesini mi?

Yine de insanın muhtaç olduğu belki de tek şey bir başka insanın sesidir. Bunu anlamak için yalnızlığın nirvanasına ulaşmak ve yine Özdemir Asaf’tan alıntı ile şu cümleyi kurmak gerekiyor :

 

"Benim bulunduğum noktada durmak zor

Sanki başka noktalar beni çağırıyor

Duruyor sayılır mıyım bir noktada ki

O durduğum nokta yerinde durmuyor"

 

İnsan yalnızlıkla savrulmaktan sıkıldığında . İşte tam da o anda kendisine uzanan bir eli tutmak, bir söze kulak vermek ister. Yalnız olmak belki yalnız ölmek anlamına gelmesindir diye bu.

Yanlızlığın senfonisi bitip son kreşendo da sustuğunda duyulacak tek bir insan sesinin özlemi insanın içine düşer ve artık Yanlızlık ve "Film" de orada sona erer.

 

 

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

SİGARA NASIL BIRAKILIR YADA 8.035 GÜN NASIL ARA VERİLİR

EPİLOG

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum