Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EPİLOG

Resim
  SONSÖZ 1991 ‘in   Ağustos ayının ilk pazartesi gününde Ankara’da Kenedi caddesinde Türkiye’nin ilk gökdeleninde başlamıştı hikaye. 2022   Temmuz'unun son Cumasında Kadıköy sahilindeki aslı 1950’lerden kalma 2000’lerde yenilenmiş binada bitiyor. 1991’de Sovyetler dağılmamış, Berlin duvarı yıkılmamıştı daha. Üzerinden 3 on yıl ve 1 de ilave yıl geçti. Milenyumda doğanlar şimdi 22 yaşına bastı. 1991’de ODTÜ’den mezun olurken     yeni kurulmuş bilgisayar sınıfında bilgisayarı açamayıp bozdu demesinler diye sınıftan kaçmıştım.   Bugün tam da dijital çağın ortasındayız. Çağın değişimine tanıklık   ettik. Bankanın   kadim büyüklerinin Avrupalı Bankalara öykünerek oluşturduğu ve   ilk defa Uzmanların da çalıştığı İktisadi Araştırmalar’da“Financial Times”’in piyasalar bölümünü okuyarak başladım İŞ’e. Sonrasında ülke iktisadiyatının o günkü gidişi minik belde Şubelerinin yaşamasını zorlaştırınca Yomra’dan Kuyucak’a Anadolu’nun derinlerinde “Burada Bankacılık Kar Ede

BU DÜNYADA VANYA DAYIN OLACAK

Resim
  Shakespeare hayat bir sahne bizlerse oyuncularız diyordu. Murakami’nin bir öyküsünden yola çıkan “Drive My Car”dünya sahnesindeki bu oyunu meslek edinmiş bir kahramanın hikayesini bizeanlatıyor. 3 saatlik bu yol hikayesinin “Yol değil bize yoldaş gerek “ sözünün hakkını sonuna kadar verdiğini söylemeliyim. İlk yarım saati prolog olarak geçen film eve gelen kahramanımızın eşinin ölümüne tanık olmasıyla     gerçek anlamıyla başlıyor. Çok sevdiği ama ihanetine de şahit olduğu eşinin ölümüyle sarsılır ama hayat yine de devam etmektedir. Ölen eşinin sesi 15 senelik arabasının kasetinden Vanya Dayı’nın repliklerini okumaya devam eder.   Tokyo’dan Hiroşima’ya geçeriz hep birlikte. Bu defa Çehov’un Vanya Dayı oyununu sahnelemek için bir araya gelen çok dilli bir grubun yönetmeni olarak görürüz onu. Arabasını zorunlu olarak kadın bir şoföre emanet eder ve eşinin dilinden   Vanya Dayı’yı beraber dinleyerek sabah ve akşam yol alırlar. Oyunun kadrosu uzun bir   mülakatla seçilir. V

İŞYERİNİZİ KİM TEMİZLİYOR?

Resim
  31 yıllık iş hayatımın tamamını ofislerde geçirdim. 2 bin kişinin çalıştığı gökdelenlerden 10 kişiyi bulmayan Banka şubelerine kadar bu ofislerde ortalığı hep birileri temizledi. Küçük şubelerde neredeyse Şube çalışanlarından birine dönüşürdü bu temizlik görevlileri. Zaman ilerledikçe giderek temizlik işine yabancılaştı ofisler. Artık kimse temizlikçi diye bir kadroya sahip olmak istemiyor. Onun yerine sadece temizlik işi yapan insanları çalıştıran firmalar kuruldu. Bazı şirketler bu firmaları   kendileri kuruyor ama yine de bu insanları ofis işlerini yapanlarla bir tutmuyorlar. Ekonominin yada Kapitalizmin kar odaklı dünyası için gayet normal bu bir yönüyle. Yine de sistemin bu az görünen parçaları   genel olarak zaten dışlanmaya eğilimlilerdi. Ancak dönüşüm bu dışlanmanın merceğini daha da büyüttü. Türkiye’de son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz   memurundan amirine tüm beyaz/mavi yakalıları,   vurdu . Yine de bu krizde dahi sistemin en alt noktasında hep bu temizlik işle

ESKİ KÖYE YENİ AHİT

Resim
  Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri bütün dünyayı ayağa kaldıralı neredeyse 40 sene oldu.     Dinin yada dinsel değerlerin konu edildiği öyküler, filmler, karikatürler toplumsal   öfkenin kolayca öznesi olmaktadır. Bu konuda Müslümanların karnesi genel olarak Hristiyanlara nazaran çok daha kırık. Bununla beraber daha ziyade Müslüman değerlerine yönelik hiciv yada eleştiriyle sınırlı kalmayan tepkiler de gün yüzüne çıkabiliyor. Dinsel değerlere, kutsala dil uzatıldı, uzatılıyor iddiasıyla ortalığı ayağa kaldıranlar zaman zaman   Hristiyan dinine yönelik tasvirlere dahi olmadık tepkiler gösterebiliyor. Yine de “Seküler Çağ”a fazlasıyla girmiş durumdayız. Artık kutsal kitaplardaki bilgiler en basit bir bilimsel/teknik el kitabıyla bile rekabet edemez durumda. Kimse kutsal kitaba bakarak gündelik yaşamını sürdürmüyor. Hoş bizim gibi ülkelerde farklı gerekçelerle bunu hala denediklerini iddia edenler olsa da gerçekte onlar dahi artık bunu sadece toplumu kontrol için yapıyorlar.Herkes

KASTAMONU'NUN EN ÇALIŞKAN ARKEOLOGU

Resim
  KİTABI ALANA MÜZE BEDAVA MURAT KARASALİHOĞLU :  “İlimizin Yetiştirdiği En Çalışkan Entelektüel Arkeolog” İktisadi durumun perişanlığından ötürü Coğrafya Kaderdir sözü bu aralar genel olarak biraz da kederdir diye okunsa da ben yine de Türkiye’de benim kafama en iyi uyan coğrafyada doğduğuma inandım. Zaten aksi olsa tuhaf olurdu. Kastamonulu olarak Kastamonu’nun tarihsel bakiyesinden nemalanamadıysam bir şeyler ters gitmiş demektir. Kastamonu’lu olduğumun ilk defa ne zaman farkına vardığımı bilmiyorum. Ömrümün uzun bir döneminde Beşiktaşlı olmak benim için her kimlikten önce gelmiştir aslında. Üniversiteden mezuniyetten epey sonra Kastamonu Lisesinden arkadaşlarımla buluşmaya başlamak bu konuda benim için dönüm oldu aslında. Kastamonu Liseliler alt kimliğim belirmişti birden. Yine de Kastamonu’ya farklı gözlerle bakmak onu bir memleket olmanın ötesinde ve klişelerle kaplı ortak ülke imgesinden çıkarmak benim için hala devam eden bir süreç aslında.   Kastamonu ile olan ilişkimi