EYÜP SULTAN BÜLENT BAŞKAN 2. KISIM.

30 Mart 2019 gecesini unutamam.

O akşam çok sevdiğim 2 arkadaşımla Fatih’te Zeyrek Camii yanındaki İBB kafesinde geç saate kadar oturmuş sohbet etmiştik. Büyülü ve özel bir geceydi. 

O gecenin ertesindeki İstanbul Belediye seçimlerini az farkla da olsa Ekrem İmamoğlu kazanmış ortak duamız tutmuştu . AKP’nin “tekrar seçim” oyun bozanlığına karşı yaydan çıkan ok sonrasında geri dönmedi ve İstanbul yeni dönemine merhaba dedi.

Hepimizi biraz olsun ferahlatan 31 Mart 2019 seçimleri sonrasında 30 yıldır dostluğuyla hayatımı ısıtan Bülent’i, kış aylarında tüm İstanbul’u ısıtan İgdaş’ın başına getiren Ekrem Başkan bu kararında yanılmadığını pek çok kez İstanbul’la paylaştı

Bülent; Eyüp Sultan Belediye Başkan adayı olunca dayanamamış duygularımı yazıya dökmüştüm. Eyüp Sultan Bülent Başkan demiştim.

Tıpkı 2019 seçimleri öncesinde olduğu gibi 31 Mart’ın bir gün öncesinde de Zeyrek’i ziyaret ettim. Bu defa yalnız ve günün en erken saatlerinde gittim. Zeyrek’ten önce Eyüp’e Bülent’in ilçesinin göz bebeği Eyüp Sultan Camisine de uğradım.

İstanbul yeni uyanırken bisikletle yaptığım bu ziyaretlerin tıpkı önceki seçimde olduğu gibi şans ve başarı getirmesini umdum. Bir dahaki seçime bir üçüncü adres eklenir mi bilmem ama bu iki adresin ziyaret listesinde yeri kesinleşti şimdiden.

Bülent seçimleri tabii ki çok çalışarak kazandı. Çok çalışmazsanız duanın size faydası olmaz zaten. Bülent için çok çalışmak standart pakettedir çünkü.

Bülent’in Eyüp Sultan’a afişleri yeni asıldığında, kampanyanın en başında yine bisikletle Eyüp Sultan camisine gitmiş, şehitler için dökülen hayır lokması etkinliğinin öncesinde kendisine şans dilemiştim. Sonrasında bütün bir seçim dönemi boyunca Bülent’i göremedim. Aslında kütüğünde Eyüp Sultan yazmayanlardan onu görebilen olmuş mudur bu sürede; pek ihtimal de vermiyorum.

11 Ocak’ta başlayan ve 30 Mart’ta sona eren 78 günlük seçim kampanyası süresinde Bülent’in kendisine oy veren 117.481 seçmenle (Bülent hariç) birebir görüştüğünü biliyorum ama ispatlayamam. Günde 1500 saatte 60, dakikada 1 kişi. Bülent için imkansız zaman alır. Onu biliyorduk zaten. Kampanya 156 gün sürse Bülent %96 oy almazdı belki ama Bülent’e oy vermeyenlerin zihninde soru işareti çengelleri çoğalırdı kuşkusuz.

Bülent’in 31 Mart’ın dip dalgasını bir boran fırtınasına çevirip Eyüp Sultan’ı kazanması değil kazanmaması mucize olurdu . Fatih Altaylı ile konuşurken yürekleri düğümleyen “Yoksulluk Kader Olamaz”ından önce de biliyorduk ama gözümüzle görüp kulağımızla duyduğumuzda inandık, ikna olduk. Yaktık gemileri, dönüş yoktu artık geri

Seçim gecesi manipülasyonunun mumu yatsı ezanından çok önce söndü. Türkiye doğudan batıya, kuzeyden güneye tek sesli sıkıcı bir marştan yeni renklerle çoğalan bir cümbüşe dönerken İstanbul’un yıkılmaz denilen kaleleri birer birer dayanışma kulelerine dönmekteydi.

Üsküdar’dan Tuzla’ya , Çatalca’dan Beyoğlu’na kuleler birbir ışıklarını yakarken Eyüp Sultan ışıkları çoktan parlatmıştı bile. Kulelerin ışıkları bir bir yanarken bizdeki coşkuyu gelin de bize sorun dedik.

Bülent’in Eyüp Sultan’ı kazanması aslında siyasetin liyakat gerektirmediği tezini de çürüttü. ve bir liyakat zaferi olarak kayıtlara geçti. Bir Belediye Başkanının bu işin mektebini okumasının seçimi kazanmasına engel olmayacağını gösterdi. Kamu Yönetiminin Kamu Yöneticilerine de bırakılabileceğinin örneğini verdi.

Seçimi kazandıktan sonra , sokak hayvanları da kutlamaya katılsın diyerek çiçek değil mama yollayın mesajı vermesine şaşırmadım. 21. Yüzyılda Köpekler için Auschwitzler hayal edenlere karşı Bülent’in vicdanına çok güveneceğiz.

Seçimden 66 gün sonra Bülent’in 132. Mesai günündeyiz. Bülent 1 günde2 günlük iş sözü ve 5 yıllık Başkanlık süresinde 10 yıllık icraat sözü verdi. Senedinin arkasına ben de imzamı attım çekinmeden. Kalan 3518 güne sığacak kreşlerin, kamusal mekanların, girişim projelerinin, asırlık uykusundan uyanacak tarihsel varlıkların , onarılacak gelir gider dengesinin hesabını 1759 gün sonra göreceğiz. Göz açıp kapayıncaya kadar geçecek yıllar.

Eyüp Sultan hiç olmadığı kadar güzel olacak.

Ben yine kefilim…