KURU OTLAR ÜSTÜNE BİR KAÇ SÖZ

 

Uzun zaman endişeli modern, son zamanda endişeli modern plus endişeli vatandaş olarak yaşadığımız yalnız ve güzel ülkemizde toplumsal algılar karpuz gibi tam ortadan bölük vaziyette.

1978’de Ali Rıza Binboğa’yı televizyona çıkarmak onun Öğretmen şarkısı eşliğindeki  Anadolu  görüntülerini yayınlamak cüretkar bir işti. Bunu İsmail Cem’in TRT Genel Müdürlüğü zamanında yapan TRT yapımcısı Ümit Kaftancıoğlu( Canan Kaftancıoğlu’nun kayın pederi olur) sokak ortasında vurulmuştu.

Aradan 46sene geçti . İsmail Cem’i Ali Rıza Binboğayı Kaftancıoğlu’nu hatırlayanların sayısı bilmeyenlerin yanında azınlığa düştü.

Kuru Otlar Üstüne’nin fragmanında TRT Sinema ibaresini görünce aklımdan geçenler filmin son jeneriğindeki TRT fragmanı ile birleştiğinde karlar içinde geçen bu  öğretmen hikâyesinin 46 yıllık Türkiye yakın tarihine dair kaçınılmaz çağrışımları örülmüştü bile.

1970’lerde endişeli modernler değil, endişeli vatanseverler, yurttaşlar , yoldaşlar 12 Eylül’ün ağır tokadını soğuk savaşın Amerikancı argümanları ile yerken, karşı Milliyetçi Cephenin iki  kanadındaki Dinci-Milliyetçi okul,yalandan hapse sokulduysa da fikirlerinin iktidarından gayet emindiler. Nitekim 12 Eylül 20.yılını doldururken ülke dinci/milliyetçi siyasetin fiili yörüngesine girmişti bile.

Soğuk savaş biteli yıllar geçse de soğuk savaşın öğretileri ile var olmayan bir sosyalizm eleştirisini, fırsat buldukça kendini Kemalizmle tanımlayan müesses düzen eleştirisine endeksleyen bu ideoloik hegemonya 15 yıl kadar tek kanatlı uçtuktan sonra 2015’te Türkiye tarihinde belki de ilk defa gerçek bir muhalefetin belirmeye başlamasından duyduğu ürküntüyle ikinci kanadı da takarak din soslu milliyetçilik ve Türklük Sözleşmesi üzeri müslümanlıkla ülkenin üzerinden silindir misali geçti. Ekonomide başardıkları ile kazandığı siyasal hegemonyayı  Hz.Musa misali ekonomiyi kurban ederek hala sürdürme derdinde.

TRT’nin sponsor olduğu filmin baş kadın oyuncusunun Cannes’da ödül alırken sıkılı yumruğu ile kadınların mücadelesinden söz etmesi bu kısa Türkiye özeti açısından ciddi bir haber değeri taşır ve  üzerinde kafa yormaya değer. Yazık ki Türkiye’de yaşamak bize bu konuda önemli dersleri çoktan verdi. Hiçbir şeyin rastgele yada tesadüfi olamayacağını düşünmekten kafayı yemiş bile olabiliriz.

Kuru Otlar Üstüne konuşmak için Türkiye Üzerine Yalçın Küçük’ten Doğan Avcıoğlu’na Mahir Çayan’dan İdris Küçükömer’e yazılmış tüm tezleri okumak zorunlu olmasa da bu tezlerin arkasında  dizilmiş insanların trajedilerinden söz etmemek hata olur.  Hatta buna Cumhuriyeti idealize eden Hasan Ali Yücel’i Tonguç’u bile eklemek bakışın doğru kurgulanması için şart olarak görünür.

Öğretmenlik mesleğinin Türkiye için ifade ettiği mitolojik anlamları saç sakal birbirine karışmış, talebesine “yürüyor mu” acaba diye kafada soru yaratan Samet üzerinden parçalayarak yapı sökümü başlıyor. Çatışmaların azalan sesleri nadiren geceyi bölmektedir. Çatışma/mücadele artık anlamını yitirmiştir, “kan davasına” dönüşmüştür. Nafiledir .  Diziye sponsor olan TRT’nin sözleşmeyi imzalayan müdürünü gece kabuslara düşürecek soru: “Çatışma daha öncesinde anlamlı mıydı?” olsa da; bu soruyu grup toplantısında sormak için Devlet Bahçeli’nin şu ana kadar fazla da istekli olmadığına eminiz. Bunun da sebebini bilmesek de gerekçesinden eminiz.

Kuru Otlar Üstüne uzun konuşmalar yapılabilir. Ama uzun yazılar benim işim değil.  Meraklısı bunu yapanlardan dinleyebilir.

Kuru Otlar Üstüne NBC’nin Bir Zamanlar Anadolu’da sının devamı niteliğinde ama bu zaman neredeyse Cumhuriyet’in kuruluşundan bugününe uzanıyor.  TRT’nin filmin destekçisi olarak varlık göstermesi bir yandan soruları çoğaltıyor diğer yandan cevaplara zemin hazırlıyor.

Kalorifersiz okul bırakmayan Milli Eğitim Müdürü ürün yerleştirme misali dursa da Suruç’ta bacağı kopmuş Nuray Öğretmenin tek bacağı ile “6 bacaklı” 2 erkek öğretmene verdiği hayat dersi yeni kurulu düzenin aynada kendi suretiyle hesaplaşması olarak yerini alıyor.

Türkiye iyileşecekse   tıpkı ülkeyi her sene biraz daha batıya taşıyan Kuzey Anadolu  fay hattı gibi bu ancak doğudan batıya olabilecek. Kuru Otların Üstüne söylenecek başka bir söz de bulunmuyor zaten