VARLIĞIN SIRRINA DAİR
İnsan yerleşik düzene geçtiği zamandan bu yana hayatın yeniden üretilmesi yani reproduksiyona ayrı bir anlam verdi Hitlerden günümüze insanı bir hammadde olarak gören faşizm için her doğan çocuk kişilikten arınmış toplumsal bir varlıktır. O yüzden doğum ve ölüm faşizm için sıradan bir sürü faaliyetidir. En az 3 -5 çocuk diyerek sürüye birey katmanın peşindedir her çağın faşizmi. O yüzden “ırk” “cinsiyet” “toplumsal rol” “kadın-erkek ilişkisi” kavramları gündelik hayattaki faşizme karşı bir duruşu da içermektedir. Bir batı toplumu hikayesi değil bir insan olma hikayesini anlamalıyız. İş bölümünde annenin geriye; eve çekilirken fiziksel gücüyle babanın öne çıkması çocukla anne arasındaki ilişkiyi tüm canlılardan daha da derin hale soktu. Pek çok canlı için anneyle olan ilişki dönemi haftalar yada aylarla ifade edilirken insan için bu neredeyse ömrün sonuna kadar hatta bazen ondan sonrasına uzanan bir sürece dönüştü. Peki anne çocuk ilişkisi doğumdan önceye hatta çok daha ön