NE ZAMAN "KADIN" OLURUZ?
Bill Clinton Baden Baden’i ziyaret ettiğinde övgüsünü
ifade etmek için şehriniz o kadar güzel ki bir kere Baden demek yetmemiş iki
kere Baden demişsiniz ifadesini kullanmış.
İstatistiklere göre Türkiye’de çoğunluğu hacca gitmiş
olanlar olmak üzere sadece 10 kişiden birinin pasaportu var.
Diğer ifadeyle Türkiye’de yaşayan 10 insandan 9’u ömründe
başka bir ülke görmemiş. Ufku, bilgisi, dünyayla irtibatı olmayan bir kahir ekseriyetten söz ediyoruz.
Bu çoğunluğun içinde ülkenin iktisaden yaşadığı çöküşün
değil hemen hiçbir şeyin farkında olmayan kalabalık bir kitlenin varlığını
tespit etmek için çok da derin sosyolojik bilgiye ihtiyaç duymayız.
Bugün yola çıkan
bir Bulgar Portekiz’e kadar ağır aksak da olsa gider. Oradan Almanya’ya Polonya’ya
ulaşır. Bu tabii ki ekonomik gücü
gerektirir ama pasaportu olmayan bir Türk vatandaşının hayal bile edemeyeceği
bir yolculuktur bu.
Türk halkının bu ezici çoğunluğunun bir karınca misali
yuvasının etrafını dünyadan ibaret sanması başımıza gelen bu tuhaf hikayelerin
birinci sebeplerinden olmalı.
Dünya hakkında en ufak bir fikri olmayan milyonlar
Türkiye’ye dair tasavvurlarını bu daracık çizgi içinde oluşturuyor.
Dünyayla iletişim için
bugün sosyal medya, akıllı telefonlar da faydalı olsa da iktidar
aparatının Televizyon üzerine kurduğu hükümranlık en azından bir süre daha
dünyayı anlamak için gidemeyenlere çarpıtılmış bir vizörü servis ediyor.
Almanya bizi kıskanıyor söylemini çokça dillendiren
Almancılar ise gittikleri ülkeye rızaen
değil karın doyurma derdiyle gittikleri için
aslında bedenlerini taşıdıkları bir coğrafyada zihinsel olarak yer
almıyorlar. Yıllar önce bir Almanya seyahatinde çok güzel bir kasabaya
gitmiştik. Hatta kasaba bir krater olduğu için Ay Yolculuğu öncesi
astronotların ziyaret ettiği bir yerdi. Burada girdiğimiz kafede
karşılaştığımız Sivaslı garson kız bize hayretle bakmış turist olarak Almanya’ya
geldiğimize inanamamıştı. Onun için turistik seyahat memlekete Sivasa gitmekti.
Bu uzun girişi bir film yazısı için yapmam size tuhaf
gelmesin. Ana’nın kiralık bir Porsche
ile Avrupa’nın altını üstüne getirmesinin odağında gelişen Baden Baden’de filminde, imgesinde tatilini memlekette geçirmekten çok daha fazlasına sahip bir insanın
hikayesine tanık oluyorsunuz.
Hayat hiç kolay olmasa da deneme ve yanılmanın imkan
dahilinde olduğunun farkına varmak gerekiyor.
İnsanın bilinçli tercihleri ile hayatına yön ve yol verirken devletin onun
önünü sadece aşırı hızlı araba kullandığında kestiğini görmek gerekiyor.
Batıda 16. Yüzyılda Martin Luther’in, 18. Yüzyılda Fransız
Devrimcilerin 19. Yüzyılda Alman Sosyalistlerinin çabalarıyla kurulan demokratik düzenin kurumsal olduğu kadar gayet şahsi bir yapı da olduğuna şahit oluyoruz.
Mütevazi evlerde kamusal bir varlık olan ortak alanların
korunduğu bir düzende insan için tek bir amaç olmalı : Kendini gerçekleştirmek.
Rachel Lang’ın aynı Ana ile çektiği iki “uzun” Kısa
filmden yani Senin İçin Savaşayım ve Beyaz Turplar Sizi Uyutmaz’dan sonraki filmi Baden Baden’i bu iki filmin hem devamı hem de genişletilmiş versiyonu
diye seyretmek mümkün.
Kaderine hakim olma telaşındaki Ana hayatı denemek için
tüm imkanları zorlarken bu mücadelenin aslında ne denli sıradan olduğunu da
görüyoruz. Sıradan bir hayatı yaşamak epik bir mücadeledir ve bunu yapmak için
önce toplumsal ortak paydada kararın alınmış olması gerekir.
Jean Jacques Rousseau’nun toplum sözleşmesi olmasa Ana’yı biz babasından kalan SGK maaşını
tüketen klasik bir Esra Erol seyircisi olarak bulabilirdik. Bugün Türkiye’de ev
kadınları tüm kadınların %75’ine ulaşıyorsa ortada ekonomik krizden değil kadın
krizinden söz etmek gerekir. Ev kadınlarının bu devasa oy kapasitesini keşfeden
siyasi iktidarın cüretkar projeleri arka planında siyasi değil sosyolojik bir
bilgi barındırıyor.
Kadının özgürleşmesi insanın özgürleşmesinin alt
kümesidir. Türkiye için bu özgürlük yavaş da olsa gerçekleşiyor. Baden Baden’i
haritada göstermek bir genel kültür sorusu değil seyahat planında bir seçenek
olduğu zaman tam demokratik bir ülkede yaşadığımızın farkına varacağız.
Yorumlar
Yorum Gönder