KRALLIK 3 : HERKES HAK ETTİĞİNİ YAŞAR
Krallık 3. Bölüm sırların yavaştan açığa çıkmasına şahit
olmamızı sağlıyor.
Hastanenin temelinin olduğu bataklıktaki kumaş
ağartıcıları her bölümün girişinde bize kendisini anımsatır. Bu işin bünyelerde
bıraktığı ağır tahribatın Krallık’ın kökenindeki uğursuzluğa delalet ettiğine
dair kuşkı duymuyoruz.
Moderniteye geçişin ayak sesleri duyulurken insanlık
keşfettiği kimi icatların aslında sağlığına ne denli ağır hasar verdiğini çok
geç anladı. Gerçi bugün bile kumaş beyazlatma işleri hala insan sağlığı için
oldukça kötü koşullarda yapılıyor. Ancak 100 yıldan da geriye gittiğimizde
işlerin çok daha acımasız ve gaddarca koşullarda yapıldığını düşünebiliriz.
Diğer taraftan bu acı dolu faaliyetin mağdurlarının yok
olan hayatlarının yanında küçük bir kızın da bir tıp insanın hırslarına kurban
gittiğini anlıyoruz.
Belli ki kumaş ağırtmada kullanılan kimyasalların
insanlar üzerindeki etkileri de deney konusu olmuş. Talihsiz küçük kızı derin
acılar içinde yok oluşa sürükleyen bu deneylerle de yetinmemiş o zamanın hırslı
doktoru. Bir de bu neticeyi gelecek nesillere de aktaracak şekilde ölü bedeni
bir cam fanusun içinde huzurdan mahrum bırakmış.
Kadersiz kızın ruhu bedeninin saklandığı hastanenin
koridorlarında boşa dolaşmıyormuş meğer.
Sırlardan birincisi böyle açığa çıkarken yine bir tıbbi
hırsın beklenmeyen bir sonucu ile yüzyüze gelmekte gecikmiyoruz. Bu defa üçüncü bir bedenin değil bizzat
hırsına yenik düşen doktorun risk altına girmesiyle karşılaşıyoruz.
7 ölümcül günahtan biri olan hırsa yenik düşen doktorumuz
hayatını adadığı hastalığın kurbanı konumuma gelir. Yine de etik kaygıları en
üst düzeyde olan doktorun anesteziden hemen önce ettiği şu sözler hırsının
aklının önüne geçmediğine delil gibidir : eğer bu ameliyattan sağ çıkamazsam bu
benim kendi arzumun sonucudur ve bedenimi tıbbın hizmetine adamakta tereddüt
duymuyorum.
Bu sözlerle kendini riske atan doktorumuzun bir yandan da
hikayenin ruhçu karakteri olan hastane
hademesinin annesiyle kesişim kümesine sahip olduğunu da öğreniyoruz. Doktorun
babasıyla magazin dergilerine çıkacak denli popüler bir aşk ilişkisi yaşayan
yaşlı kadının bu bağının başka ne anlamlara geleceğini merak ediyoruz.
Hikayenin bir diğer karanlık boyutunda ise hamile doktorun
bebeğinin ne tür bir ucube olduğuna dair kuşkular zihne yerleşiyor. Ultrasondan
kaçan tuhaflıklar sadece dikkatli bir çıplak göze görünen detaylarda saklı. Doktorların
giderek tıbbi aletlerin mahkumu olmasına bir gönderme gibi bu durum.
Parapsikolojik boyutta bunlar olup biterken gündelik
yaşamda ise en önemli gelişme uzman doktorun ameliyat hatasının etrafında
dönüyor. Tıbbi hatasını denetimden gizleme peşindeki doktorumuz için bu kolay
görünmüyor. Arşive gizlice girerek belgeleri tahrif etmek isterken onu bu zor
durumda biraz daha silkelemek isteyen asistan doktorun tuzağına düşüyor.
Sonrasında bir çıkış fırsatı önüne kadar gelse de endişe ve panik ona bu fırsattan
yararlanma imkanı vermiyor.
Uzman doktorun başının derin bir belada olduğunu
söyleyebiliriz. Bu beladan kurtulma yolunda gözünün pek bir şey görmediğini
hatta karşısına çıkan ruhları dahi önemsemediği anlaşılıyor. Diğer yandan kendi
önerisini etik bir bakışla yorumlayan doktorun hasta karaciğeri kendine
nakletmesine ise en çok o karşı çıkıyor.
Pragmatik ve bilimin gücüne inanan biri için bu tepki normal aslında. Uzman doktorumuzun krallıkta
aklı ve pozitif bilimi son nefesine dek korumakta ve kollamakta kararlı
olacağını da bu vesileyle anlamış oluyoruz.
Hikayenin bir diğer parçası olan genç doktor adayı ise
bir diğer ölümcül günah olan şehvetin peşinde kendini kabuslara teslim etmeye
devam ediyor. Bu kabusların dozu giderek artmaktadır ve doktor adayı için işler
hiç de iyiye gitmez.
Bütün bu karmaşık ortam içinde başhekim ise odaklandığı
halka ilişkiler faaliyetinin sorunları çözeceğine derin bir inanç içindedir. Pediatri
servisinden alınan resimlerin hastane duvarlarını süslemesini gururla
anlatırken bu resimlerden birinin dehşetin resmi olduğunu ise tabii ki göremez.
Krallığın çürüdüğünü kralın anlamasına olanak yoktur.
Yorumlar
Yorum Gönder