BAŞKA CEPHELERDE DE YENİ BİR ŞEY YOK

 

 


1. Dünya Savaşı denilince akla ilk gelen repliklerden biridir :

 “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok.”  

Bizim de tarafı olduğumuz ve canımızı fazlasıyla yakan bu savaşın insanlığa 2. Dünya Savaşı dışında bir katkısı olmamıştır!

2. Dünya Savaşı faşizmin yenilgiye uğratılmasını sağlama başarısıyla insanlık tarihinde en azından bir fayda ile anılsa da 1. Dünya Savaşının böyle bir faydası düşünülmez.

Örneğin  İngiltere’ye Kasım sonlarında giderseniz herkesin yakasında bir gelincik görürsünüz. İngilizler 1. Savaşta ölenleri anar Kasım sonundaki günlerde. İngiltere’ye gittiğimde Cambridge’de bir şapelde böylesi bir anmaya katılmıştım. İngilizler için de 2. Dünya Savaşının anlamına nazaran 1.Savaşta ölen 17 milyon insanın  yok oluşunun önlenebilir bir kavga olarak görüldüğünü fark etmiştim.

2022 yapımı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Alman bir yönetmen tarafından Almanca çekilen bir film olarak Remarque’nin ölümsüz eserinin 1930’da yapılan ilk çevrimine başka bir boyut getiriyor.

Zihinlere kazınmış bir kavram olan “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” savaşın dehşetini modern sinema, efekt tekniklerinin de yardımıyla en gerçekçi biçimde veriyor. Savaşı bu kadar yakından ve içindeymiş gibi hissetmenize yol açan sadece gerçekçi savaş sahneleri değil elbette.  Film, savaşın bireysel ölümlerin bir toplamı olduğunu gösteren yakıcı sahnelerle aslında trajedinin boyutunu ve kişisel olduğunu gözler önüne seriyor.

Başkalarının ölümü adına karar veren komutanların tek kaygısı askerlik onuru ve bu onur sadece savaşarak korunabiliyor. Kazanmak tercih edilir olsa da kaybetsen de savaşmalısın. Hayata (yeterince savaş göremediği için) geç geldiğine üzülen komutan için 50 yılın savaşsız geçmesi bir dram . Babası da kendi gibi asker olan komutan için 1871’de Paris’e giren (Komünü Dağıtan) kahramanın yolu teslim olmak değil son asker ölene dek savaşmak, yani savaşanların başında durmak. Tam da bu yüzden savaşın son 15 dakikasında bile askerlerini ölüme göndermekten geri durmuyor.

1929’da yazılan  bir romanı 2022’nin teknolojik imkanları ile filme almak bize ne kazandırır diye düşünenler olabilir. Filmin  akıcılığı, şiddetin rahatsız edici düzeydeki sahiciliği izleyenleri etkileyecektir. Ancak bu filmde aslolan savaşın değişmeyen doğası ve insan hayatlarında bıraktığı yoğun travma.

İnsanlık savaşa neden ihtiyaç duyar? Atatürk’ün veciz ifadesinde kendini bulduğu üzere “meşru müdafaa değilse bir cinayet” olan savaştan yarar sağlamak mümkün müdür? Sıradan insanların hayatları yok olurken bu savaşa karar verenlerin kıllarına bile zarar gelmemesi adil mi?

Bu soruların tamamının yanıtı daha 1929’da , henüz 1.Savaşın izleri tazeyken verilmiş. Savaşın geneldeki anlamsızlığını pekiştiren Batı Cephesi ise hayatını kaybeden 3 Milyon askerin hiçbir şeyin değişmediği bir cephe savaşında yok oluşlarının 300 metrelik sahnesinden fazlası değil.

Siyaset ve savaş tarihçileri Batı Cephesindeki dengeyi farklı yorumlayabilir. Bu Cephenin savaşan taraflar için anlamını ve önemini açıklayabilir. Ama Remarque’nin yazıya döktüğü üzere bu anlamı Batı Cephesinde yok olan 3 Milyon askere ve onların yakınlarına izah etmek olası değil. Hiçbir şeyin değişmediği bir dehşet tiyatrosunda yok olmanın özeti var karşımızda.

Savaşı yada çatışmayı yücelten her kim ise bunu bir savaşın içinde önce yer alarak ve sonra yok olarak deneyimlemesi şart. 

Bugün savaşların teknoloji ile yürütüldüğü , askerlerin bu görevi tercih eden profesyonellere dönüştüğü söylenebilir.Ancak sonuç yine de değişmemektedir. Savaş insanın en temel motivasyonu olan yaşam  içgüdüsüne karşı yürütülen topyekun bir saldırıdır.

İnsanlığın küresel barışı korumak için 1945’den beri çaba içinde olmasına savaşlarda yaşadığı acıların izleri katkı verdiğine kuşku duymuyoruz. Ancak  bu savaşların şahitlerinin büyük çoğunluğu artık yaşamıyor. Ve insanlık bu acıları unutarak yeni acıları yaralar açmaya devam ediyor.

2 Savaşın tam orta yerinde kalmış Alman toplumunun bir ferdinin yazıp ondan nerdeyse  100 yaş daha genç bir ferdinin çektiği bir filmden söz ediyoruz.

Almanların belki daha az sorumlu olduğu  ilk topyekün savaşta   olduğu gibi:

Ne  Batı ne de Başka hiçbir Cephede Yeni Hiçbir Şey yok.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

EPİLOG

SİGARA NASIL BIRAKILIR YADA 8.035 GÜN NASIL ARA VERİLİR

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum