BİR LİYAKAT ANITI : HALİT KIVANÇ
Televizyonun kral olduğu yıllarda sadece bir spiker olmanın ötesinde sürekli göz önünde bir fenomendi aslında. Çok yıllar önce bu dünyaya veda eden Cenk Koray'ın en sadık ekurisi olarak belleklerde yerini aldı.
97 yasinda fani bedeni bu dünyaya veda etti. Anısı ise hiç yok olmayacak.
Sadece işitsel ve görsel mecrada değil
bizim kuşağın çocukluğuna damga vuran ve ayrı bir yazının belki de kitabın konusu olmayı hak eden Milliyet Çocuk Dergisinde de imzası vardı. 23 Nisan'ların sesi o oldu.
Halit Kıvanç 2.Dünya Savaşı'nın hemen ardından dönüşen dünyayı Türkiye’ye tanıtmada başı çeken kişidir .
Dünyanın futbol topunun etrafında bir başka döndüğü yılların ülkedeki en iyi tanığı kuşkusuz oydu .
Pele ile başlayan bu tanısıklık Maradonaya uzanan bir çizgiyi tamamlar .
Halit Kıvanç, futbolun ülkeyi birleştiren heyecanını modern zamanların icadı televizyon eğlencesiyle birleştirdi. Koca bir ulusu hemen hiç sıkmadan kendini dinletebilen bir rol model oldu.
Halit Kıvanç tek kanallı bir televizyon çağında bugünkü bin kanallı yapıda bile bulamayacağınız çoğulculuğun sırrına varabilmisti .
Halit Kıvanç'ı farklı kılan ve bu denli tanıdık olmasına imkan veren terkip neydi?
Tarık Akan'dan Fatma Girik'e dek yeşilçamın efsaneleri ile mukayese edilebilecek bir kabulu ve toplumsal onayı nasıl sağlamıştı?
Türkiye toplumunun tanınmaz hale geldiği bu günlerde Halit Kıvanç'ın başarı reçetesine fazlasıyla ihtiyaç duyuyor olmalıyız.
Bu sorunun tek bir yanıtı bulunuyor. Halit Kıvanç bir liyakat sembolüdür.
Onun kendi işini yaparken ortaya koyduğu tablo liyakatle milyonlarca göz önünde yapılmış ve hak ettiği övgüyü almıştır.
Solcu hatta aşırı solcu bir evlat yetiştiren Halit Kıvanç belki oğlunun ve onun gibi düşünenlerin gözünde burjuva anlayışını temsil ediyordu . Ancak hangi sistem olursa olsun liyakatli ve işini doğru yapan insanlara ihtiyaç her zaman olacaktır.
Bugün ülkede ekonomi ve politik olarak ağır tahribatı yaşarken bunun en önemli sebebinin baştan uca bir liyakatsizlik yapısıyla kuşatılmış olmamız olmasına şaşmıyoruz.
Halit Kıvanç sihirli kutu radyodan, önce siyah beyaz sonra renklenen televizyona gazetelerden çocuk dergilerine bu ülkenin ona cömertçe tanıttığı dünyayı bizle paylaştı.
Görevi misyonu ve sorumluluğu buydu . Bunları yaparken vizyonu ise hiç bir zaman karşısında hayal kırıklığına uğramış birileri bırakmamaktı.
Halit Kıvanç babamla paylaştığı adı ve babamı andıran siması ile benim erken çocukluğumdan itibaren hayatıma renk kattı. Bu rengi görmüş milyonlarca insan onun fani bedeninden çok yitip giden bir liyakat sembolüne hüzünleniyor olmalı.
Yorumlar
Yorum Gönder