ESKİ İSTANBUL'U "ANLAT İSTANBUL"

 

 

Bir otobüs yolculuğundan bekleyeceğim ilk şeyler arasında değildi  “Anlat İstanbul” izlemek. Yoğun geçen bir memleket yolculuğundan dönüşü otobüsle yapmanın, bonusu bu oldu. 

Yakınlarda sosyal medyada okuduğum bir otobüs yolculuğu övgüsünün  : 

“Bol bol top kek yerim, içerim, yazarım, okurum, uyurum, keyif yaparım .Ladies and gentlemen, this is your captain speaking" anonsu olmadan seyahat etmek, (sağ salim varmak koşuluyla) oh ne rahat ”

 üzerine gelmesi de işin subliminal tarafı oldu :

Kastamonu Özlem seyahat topkeki geliştirmiş tuzlu kraker ikram ediyor  yanında çayla da gayet güzel gitti. Yolculuğun ikinci yarısında yani mola bitiminde gece uykusuna azıcık kanmış bünyeye telefonun şarj olmama inadı ile çare “otobüs içi eğlence” diyerek film seçtirdim.

Şükür ki yabancı filmlerin hepsi dublajlı çıktı. Anlat İstanbul tercihi çok da zor olmadı bu yüzden.

Ben bu filmi seyretmiş olmalıyım  duygusu fazlaca baskın olsa da ilk defa seyretmiş gibi takıldım öndeki koltuğun arkasına tam 1 saat ve 30 dakika boyunca.

 Bundan birkaç sene önce mavi yolculuk arkadaşlığı  yaparak yakından da tanıma fırsatını bulduğum Ümit Ünal’ın senaryosunu aralarında Ümit'in de olduğu 5 yönetmenin çektiği filmin oyuncularının neredeyse tamamı “Real Madrid ve Barcelona”dan. Türk Sinemasının şampiyonlar ligini kursanız “Anlat İstanbul”’a belki birkaç takviye yapar kepengi indirirsiniz.

 Bu kadar sağlam oyuncunun bu kadar yoğun bir filmde ve bu denli kalabalık olarak yer alması yapılan işin büyüklüğünün kendi başına temsilcisi . Bu kadar oyuncu hareketsiz dursa , konuşmasa bile kafi geleceğini düşünürken karşımızda epik bir İstanbul hikayesi bulmak altın madenine girmiş hissiyatı veriyor.

5 yönetmenin tek bir geceye sığan 5 masalsı hikayeyi birbirine bağlayan bir senaryoyu filmleştirdikleri Anlat İstanbul’un iyi bir film olmak için çok fazla gerekçesi var. Ama o iyinin ötesinde çok iyi bir film olarak eldeki malzemeyi son  zerresine kadar kullanıyor. Tek bir oyuncu bile boş atmıyor. Tek bir kare bile boş geçmiyor.

 Filmin en az film kadar eğlenceli ve güzel çekilmiş kamera arkasında işin sırrı ortaya dökülüyor. Filmin senaristi ve 5 yönetmeninden biri olan Ümit Ünal diğer 4 yönetmene de gönüllü eşlik etmiş çekimler boyunca. Filmi 5 değil 9 yönetmen bir arada çekmiş. Bu filmde bir şeylerin ıskalanması olası mı bu koşulda?

 Yine de Anlat İstanbul’u iyi senaryo, bolca iyi yönetmen ve Los Galaktikos bir  oyuncu kadrosundan da öte bir konuma sokan bütün bu fikrin tam da 2005 yılında filme alınması.

Hikaye iyi ki yazıldığı  1998’de çekilmemiş. 2005 Türkiye’nin eski İstanbul’a veda etmeye başladığı ilk  yıllardır.

 Paradan sıfırın atılarak enflasyonsuz yıllara merhaba diyerek AKP’yi 20 yıllık uzun yolculuğuna başlattığımız yıldır 2005. Ümit Ünal’ın İstanbul destanı tadında şehri tavaf eden senaryosu bize bir daha hiçbir zaman göremeyeceğimiz bir İstanbul’un son karelerini de hediye ediyor.

Ne 1970’lerin parlayan Yeşilçamı’nda ne 80 ve 90’ların ikircikli filmlerinde göremeyeceğimiz bir İstanbul'dur bu.AKP’nin gönlünce at koşturabileceği kadar münbit bir İstanbul. 

Şehrin 8 bin yıllık tarihine damga vurmuş, kralların , sultanların padişah ve imparatorlarının aklından bile geçmeyecek kadar çok binayı , AVM’yi , inşaatı sığdırdı AKP bu geçen 15 seneye. 2005 belki de İstanbul’un betona bulanmadan önceki son senesiydi. 

Eski İstanbul’un , kadim İstanbul’un yok olacağına dair bir sanatçı sezgisi ile yazmış Ümit Ünal.

2005’ten sonra Türkiye artık eskisi gibi hiç olmadı çünkü İstanbul artık eskisi gibi değildi.