TED FENDT VE META SİNEMA




Bir karalama defterini kitap niyetine okur musunuz. Bildiğin 64 sayfa çizgili deftere el yazısı ile yazılmış ve sonra çoğaltılmış bir defterden söz ediyorum . Ne doğru dürüst bir yayıncı görmüş ne de bir editör eli dokunmuş. Yazan zaten aklına eseni doldurmuş boş sayfalara . Bir öykü için uzun ama roman olarak da kısacık. Ve asıl bomba şu ki, anlatılan hikaye küt diye bitiyor. Hatta sizde uyanan his tam olarak son sayfaların kopmuş yada koparılmış olması. Ama böyle de değil. Çünkü kitabın sonunda son da yazıyor. 
Anlatılanlar ise tamamen dramatiklikten yoksun aşırı sıradan şeyler . Muhtemelen bu kitabı yada doğru ifadeyle defteri para verip almaz ve okumazdınız . Peki bu bir film olsa seyredermiydiniz?
Uzun yıllar boyunca film izleyemeyen biri olarak yaşadım.  Sanırım Covid yan etkisi olarak hayatıma sinema yaklaşık olarak 50 yıldan sonra girdi .

Sinemanın edebiyattan daha iyi bir anlatı sanatı olduğunu düşünüyorum. Hayatımdaki edebiyat eksiğini sinema ile telafi ediyorum. Bir kitap okuduğunuzda bir kitap okumuş oluyoruz . Bir film ise çoğu zaman yönetmenin çekerken ve senaristin yazarken yararlandığı 10 larca kitabın bir karması olarak ortaya çıkıyor. Sinema pek çok kitaptan doğuyor.  
Bu düşünceme katılmayan edebiyat ve sinema tutkunları olacaktır. Bunun subjektif bir yargı olduğuna kuşku yok . Yine de sinema bana iyi geliyor ve bunun arka planında bahsettiğim katmanların çözümlenmesi geliyor .
 
Ted Fendt'in 1 saatlik 2 filmini aynı gün ardarda izlerken sinemayı sinema yapan pek çok şeyden yoksun olan bu seyirliklerde tam olarak ne bulduğumu anlamaya çalıştım. 
Yazının başında anlatmaya çalıştığım defter kitabın sinema versiyonunu hayal edin. 

Yataktan kalktığı gibi kamera karşısına çıkan oyuncular saçlarını bile taramaya gerek görmüyorlar. 1 saatte biten film hikaye hiç bir yere varmadan bitiyor. Aslında filmler tam da böyle başlamıyor mu ?Bir film nasıl hayatın herhangi bir X noktasında başlarsa bu filmler de herhangi bir Y noktasında bitip ve yitip gidiyor. 

Sinemaya dair bildiğimiz ne varsa unutmamızı istiyor . Bir tür meta sinema ile tanıştırıyor. Filmlerin makasla kesilmiş sonları aslında bir yabancılaşma duygusu değil tam da tersini ifade ediyor . Bugüne dek sinemada çekilmiş neredeyse tüm filmlerin bizi aldattığını ortaya çıkarıyor. En güzel en aşikar sona sahip bir film bile aslında karakterlerin film bittikten 1 gün sonra ne yaptıklarını söylemez. Bizim son diye gördüğümüz bir yanılsamadır. 
Ted Fendt meta sineması hınzırca bu gerçeğin altını dolduruyor . Filmlerin ortak yalanını gözlerimize sokuyor . Hikaye nasıl keyfi bir yerde başladıysa keyfi bir yerde bitiyor. 

Süresi nedeniyle kısa filme yakınsasa da bildiğimiz hiç bir kategoriye uymuyor ortaya konulan iş. 

Bienallerde gördüğümüz modern sanat eserleri en yakın durabilecek eserler Ted Fendt filmine. Ancak onlar bile bir formun başlangıç ve bitişini içeren halleri ile daha istikrarlı bir hale sahipler .

Sıradan ve ham olanı kirli bir tabakta servis ediyor . Üstelik biz daha yemeği bitirmeden sofrayı toplayıp gidiyor. 

Sosyal ve dijital medyanın geleneksel olan ne varsa tozunu attığı bir çağda sinema da dönüşmek zorunda. Peki bu dönüşüm Ted Fendt'in açtığı yoldan mı olacak?

Sinema edebiyatı kullanarak bize dünyayı anlatıyorsa Ted Fendt'in bu yarım yamalak hikayeleri hangi edebiyattan besleniyor ? Belki bunun cevabını en iyi Fendt'in kuşağından insanlar verebilir . Sosyal medya hayatımıza Facebook ve Instagramla dalsa da ancak yeni kuşakların aklının erdiği sosyal medyalar da var . Sadece bu kuşakların aklının erdiği Reddit sineması olabilir mi ?

Bütün bu sorulara cevap bulmak belki kısa sürede mümkün olamayacak. Ted Fendt'in anti sineması belki 3. Bir kategori olarak sınıflanacak. 

Yine de sinemanın büyülü yolculuğunda yeni olasılıkların varlığına dair bir kanıt bulunduğuna kuşku duymuyorum . İnsanlığın artık daha sahici hikayeler anlatma arzusunu en iyi karşılayacak mecra tereddütsüz sinemadır. 
İnsan en yalın haliyle karşımıza çıkmaya devam edecek. Bundan geri dönüş artık imkansız

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

SİGARA NASIL BIRAKILIR YADA 8.035 GÜN NASIL ARA VERİLİR

EPİLOG

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum