SAKİN OL VE CETERIS PARIBUS : KRİZ NEDİR NASIL ÇÖZÜLÜR ?

 

 


2018 yılının ortasında  aynı zamanda inovatif projeler de ortaya koyan bir mühendis/mimar karı kocaya ait firmayı ziyaret etmiştim.

Firma sahibinin bana sorduğu soru ve cevabı bugün gibi aklımda :

Soru : “Ekonomik kriz bekleniyor  . Sizce 2001 gibi olur mu?”

Cevap : “Olmaz”

4 yılı aşkın bir süre Bankacı-Müşteri ilişkisi kapsamında sıkça karşılaştığımız firma sahibi ile ne zaman bir araya gelsek aramızda espri konusu olan bu diyalogda benim amacım 2001 kadar kötü olmaz demek iken 2001’i mumla aratan bir kusursuz fırtınadan geçtik/geçiyoruz.

Bankaların bodrum katında darphane olduğunu zanneden ve paranın  ekmek üretir gibi üretildiğini sananların bitmez tükenmez sorgulamaları arasında:  “ekonominin hali, dolar ne olur , altın nereye gider, faizler düşer mi” diyaloglarının sonu hiç gelmez.

Bankacıları , bankaların koyulan sermayeye göre küçük ama ekonominin diğer paydaşlarının algısına göre devasa görünen karlarla yargılayıp siz de amma çok kazanıyorsunuz diyerek yaftalayan , bunu açık gizli beyan eden herkes için ekonomi tahmininde  Ekonomi-Banka müdürü lişkisi;  İddia Kuponu-Futbol Yorumcusu ilişkisidir..

Banka müşterisinin imgesine yerleşen banka/bankacı imajını değiştirmek imkansız. Einstein atomu parçalayacağına inanıyordu ama önyargıları yıkamayacağından kuşku duymuyordu. Yine de 2018 Mayıs ayından 2022 Ağustos’una dek olup bitene baktığımda 2001 gibi olmaz diyerek neyi kast ettiğimi gayet iyi biliyorum.

Ekonomi  ve kimya derslerinde birbirine çok benzeyen iki kavram geçerlidir. Kimyada buna NŞA ( Normal Şartlar Altında) Ekonomide  Ceteris Paribus (Diğer Herşey Eşitken) diyoruz. Kimya ile İktisat konusunda bir kavramı anlatmak istiyorsanız şartların normal ve diğer her şeyin eşit olduğunu varsaymanız gerekiyor.

2018’deki iktisat bilgim bana 2001 krizinden daha kötü olmayacağı düşüncesini veriyordu. Çünkü işler zaten 2001’de olduğu kadar kötüleşmişti bile.

Müşterinin 2001 gibi olur mu sorusunun arka planında 2001’den 2018’e kadar elde edilen kazanımların henüz kaybedilmediği gerçeği vardı. 2018’i takip eden sürecin iktisadi zararları önce krizden sonra elde edilen ne varsa hepsinin kaybı ardından da 2001 öncesine yolculuk anlamına geldi.

Bugün Türkiye’de fiilen konut ve taşıt kredisi yanında bireysel ihtiyaç kredisi sistemi tıkandı. Ticari krediler içinse bambaşka bir senaryo işliyor. Krediler hayalet misali varlar ama aynı zamanda yoklar.  Bir zamanlar zombi firmalardan söz ediliyordu artık firmalar değil kredi kanalları zombileşti.

Kendi faizine inanmayan ekonomi yönetimi firmalara kredi kullanımı için kısıtlamalar getiriyor. Diğer tarafta  Bankalar da kendi faizine inanmayan bir ekonomi yönetimi ile çalışmanın doğal neticesi olarak piyasa faizine inanmıyor.

Paranın fiyatı olması gereken faiz, parayı satın almaya ve satmaya yetmiyor.

2001’den de geriye gidildiğinin en bariz kanıtı ise taşıt kredisi pazarının fiili tükenişine tanık olmamız. Konut kredisi yada bireysel tüketici kredisi 1990’larda yoktu. Dolayısıyla bugün bu iki ürünün fiili yok oluşuna tanıklık etmemiz kimileri için fabrika ayarlarına dönüş olarak adlandırılıp mazur görülebilir. “Efendim bizden önce krediyle konut mu alınıyordu” diye savunma yapılabilir; ki gayet haklıdır.

Nasıl bugün krediyle konut alınamıyor, 2002 öncesinde de bu mümkün değildi. Nedenleri daha farklıydı ancak 20 yılın sonunda en azından başlangıca geri dönüldü.

 Ancak konu  taşıt kredisi ise durum farklıdır. 90’ların yüksek enflasyon koşullarında dahi taşıt finansmanı varlığını korumuştu. Bugün giden sermaye ile eriyen ekonomi açısından en dolaysız işaret güncel taşıt kredisi piyasası olmalıdır

Türkiye’nin iktisadi sorunu olmadığına; en azından bu gün yaşadığımız sorunların ekonomik temelli olmadığına inanıyorum. Türkiye’nin tek  sorunu vardır. Ceteris Paribus'a yani normal şartlara dönüldüğü gün Türkiye’de ekonomik kriz de tarihin geri dönüşüm kutusunda yerini alacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

EPİLOG

SİGARA NASIL BIRAKILIR YADA 8.035 GÜN NASIL ARA VERİLİR

Her şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum