KÖPEĞİN GÜCÜ YOK
ASLINDA “KÖPEĞİN GÜCÜ” YOK
Bir filmi anlamak için filmin son sahnesini beklemek çok da şaşırtıcı değildir. Filmleri son sahnesine kadar merak içinde izler ve sonunda çözülen hikaye ile kendinize bütün sorulara cevap bulmanın gururunu yaşatırsınız.
Campion’un Power of Dog’u da son saniyesinde hikayesinin bütününü aşikar eden bir film.
Filme adını veren “köpeğin” İncil’in 22.Mezmur’undan kafasını çıkarması ile zaten bütün açıklığıyla resmedilen tablo bir de anlatıya, söze ve kanıta dökülüyor.
Kadın cinayetleriyle, çocuk cinayetleriyle, çocuk gelinlerle , homofobiyle yoğrulmuş 2022 Türkiye’si için Power of Dog bir filmden çok ötesi. Belki de bir ana metin , anayasa hükmünde.
Abartılı güzellikte sinematografi, müthiş bir görsellik, akıl durduran doğa bu filmin yanıltıcı özelliği aslında. Filmi izlerken bütün bu şaşaalı görsellikle başınız dönüyor, hayranlık içinde bir film bu kadar mı güzel çekilir diye kendi kendinize sorup duruyorsunuz.
Oyunculukların da kusursuza varan ama birazcık da beylik duran hali ise asıl hikayenin o son sahneye neden ve nasıl sıkıştığını açıklıyor. Sanki ortada fazlasıyla güzel çekilmeye uğraşılmış, mükemmellik çabası var.
Peki bütün bu çaba bütün bu hikayenin damak çatlatan keyfinin ardındaki asıl kaygı ve mesaj ne?
İşte Campion’un zekası ve neredeyse kaleyi içeriden fethetmeye adanmış çabası işte burada devreye giriyor. Hikayenin baştan sona erkek egemen dünyanın o mütehakkim , alaycı , tepeden inen ve zalim kurgusuna bir başkaldırı olması onu sadece eleştirmesi değil mağlup etmesi, kendi silahı ile vurması yeterli gelmiyor.
Oysa bunun için yeterince malzeme var.
- Phil gibi erkekliğin timsali bir prototip nasıl olur da kadınla dolu bir Genelevde hülyalara dalar?
- Güç timsali Phil kement yaparken sıska Peter’in ona oynadığı oyunu göremez de onca yıldır kaçtığı Şarbon’un göze görünmez mikrobuna yenilir
- -Nasıl olur da bir kadın alkolik, bir Erkek onun her haline katlanan sadık koca olur
- Nasıl olur da dul kadını, bekar erkek bağrına basar karısı olarak evin baş köşesine koyar
- Nasıl olur da erkekliğin timsali bir kowboy çıplak erkek resimleriyle dolu dergiler saklar
- Nasıl olur da sert rangerlar soğuktan korunmak için birbirlerinin bedenlerine yakınlaşırlar
- Neden koskoca sürünün toptan hadım edilmesi seyircinin gözüne sokulur
Hikaye ilk sahnesinden son anına kadar erkek egemen toplumun tüm kemiklerini ağır kamçı darbeleri ile kırıyor. Bunu yapan ilk film bu değil tabi. Ama bu kadar yoğun ve bu kadar ağır dozunu pek de görmüyoruz.
Erkeklerin arasına dalmış bir kadın yönetmen erkek dünyasını sarsmıyor, yerinden kaldırıyor ve duvara vuruyor.
Çünkü kutsal kitap da tam bunu diyor.
Power of Dog’u yani Köpek Gücünü son sahnesinde ufak bir pasajına yer verilen 22.Mezmuru okumadan izlediğinizde müthiş bir film, görsellik ve sinemasal şölene tanıklık etmiş olursunuz.
Ama Mezmur’u okumak size bütün bunların üstüne insanlığın bu en büyük inanışının temel aldığı bir dünya algısını da verecektir.
“Ama ben insan değil, toprak kurduyum,
İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor.”
Diyerek başlayan Mezmur
“Oysa beni ana rahminden çıkaran,
Ana kucağındayken sana güvenmeyi öğreten sensin.
Doğuşumdan beri sana teslim edildim,
Ana rahminden beri Tanrım sensin.”
Diyerek devam ediyor ve
“ Boğalar kuşatıyor beni,
Azgın Başan boğaları sarıyor çevremi.”
“ Köpekler kuşatıyor beni,
Kötüler sürüsü çevremi sarıyor,
Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.”
“Canımı kılıçtan,
Biricik hayatımı köpeğin pençesinden kurtar!
Kurtar beni aslanın ağzından,
Yaban öküzlerinin boynuzundan.”
Diyerek ilerliyor.
“Power of Dog” İncilin bu en feminist ve erkek egemen dünyayı paramparça eden satırlarını arkasına alıp son cümlesi yaparak bize derdini anlatıyor.
Dünyanın sadece erkeklere, erkekliğe ve onun kodlarına ait olduğu yanılgısının Tanrının öğüdüne sırt çevirmek olduğunu söylüyor.
Power of Dog sadece bir film değil. Bir manifesto. Bu zamana değin çekilmiş en iddialı kadın hakları filmi değil en iddialı erkek egemenliği karşıtı film.
Kutsal kitap da öyle diyor çünkü
Yorumlar
Yorum Gönder