DÜNYANIN BÜTÜN KÖPEKLERİ : ISIRIN
Toplum yaşamında giderek yeri azalan diğerlerinin yanında köpekler ayrıcalığını hala koruyan ender canlılardır.
Köpek artık insan
için çalışmaktan çok insan için yaşar hale gelmiştir.
Dünya’da Kuzey/Güney ayrışmasının en belirgin kırılma
noktalarından biri de köpeklerle kurulan ilişkide gizlidir.
İstisnalar saklı tutulmak kaydıyla kuzey kutup dairesinden
güneye inildikçe sokaklarda başıboş köpeklere rastlamak olası hale gelmekte,
tersinde ise köpek adeta bir aile
bireyine dönüşmekte, her köpek iyi kötü bir çatı bulabilmektedir.
Kapitalizmin başarısı sokaklardan köpekleri silmeye
yetmiştir.
Kapitalizmin bu başarısı tüm alanlarda başarılı olduğu
anlamına gelmez. İtalya’nın zihnimizde
çağrıştırdığı Amalfi’den, Napolitenlerden, Pizza’dan çok daha kötü şeylerin
bolca resmedildiği Dogman filminde ortada ciddi bir başarısızlık olduğuna dair
önemli karineler var aslında. https://www.beyazperde.com/filmler/film-255466/
Kötülüğün insan suretine girmiş hali olan Simon sadece
cüretine , kaba gücüne ve nefsinin hiç doymayan ihtiyaçlarına göre sürdürdüğü
hayatını devam ettirmekte hemen hiç zorlanmaz.
Çok az köpeğin yada sadece kudurmuş köpeklerin olabileceği
kadar saldırgan hayatını devam ettirirken sırtını kapitalizmin çeperlerde
tamamen kaybettiği sosyal adalet duygusu yokluğuna dayıyor.
Eşitsizliğin sonsuza kadar var olacağı düşüncesini motto
yapmış bir sistemin merkezinden çeperlerine ilerledikçe karşımıza çıkan
güçlünün zayıfı ezmesinin normalleşmesi olacaktır.
Kapitalizmin merkezinde güç iktisadi kaynaklara
hükmetmekle mümkün olurken çeperde bu daha bulanık bir hal almaktadır.
Neredeyse modern öncesi zamanların hatta
daha da eskilerin güçlü vahşi hayvanları gibi kol gücüne dayanan bir hükmetme
hali karşımıza çıkmaktadır.
Toplumsal kuralları umursamayan ve sadece kendi
arzularını gerçekleştirmeye odaklanan bu hükümranca duruşun canı istediğine
bağıran, canı istediğini ısıran bir köpekle benzeşen pek çok yanı vardır.
Bu güç gösterisinin sistemin daha zayıf halkaları için
anlamı ne olacaktır. Onlar bu güçlü köpekler kendilerini ısırmasın diye neler
yapacaktır.
Dogman’ın Cannes ödüllü başrol oyuncusu Marcello için zaten
köpeklere bakarak geçirilen bir hayat Simonla ilişkinin nasıl kurulacağına dair
güçlü ipuçları içermektedir.
Okşa, sev, suyuna git, yemeğini ver, birlikte gez vs.
Peki daha karanlık sulara gitmek gerekirse ne olacak?
Kötülükten kaçamayıp onun akışında bulabilirsiniz
kendinizi. Siz ne kadar iyi olursanız
olun ve kötülük yapmak sizin için olasılık dışı görünse de kırılma noktası
aşıldığında artık sizin için de geriye dönmek imkansız hale gelir.
Kötüyü yok etmenin yolu ondan daha da kötü olmaktan
geçer. Kötüyü yok edene kadar olabildiğince kötü olmaya mecbur kalırsınız.
Kötüyü yok etmek için yaptığınız kötülükle değil, kötünün yok olmasının
iyiliğiyle anılmak istersiniz.
Bu karmaşayla dolu insana/köpeğe ve onların ortaklaşan
doğasına dair hikayeyi izledikten sonra
hissedeceğiniz en yoğun duygu isyan olacaktır.
Hiç hak etmediği bir kötülüğün parçası, kurbanı ve
uygulayıcısı olan Marcello bu duruma nasıl düşer?
Sistemin ortalamasının altında kalan herkes için risk tam
da budur. Çünkü sistem için ortalamayı tutturmak kafidir.
Burada en büyük zoka ise ortalamanın standartının ne
denli saptığını göz ardı etmektir.
Kapitalizmin ancak ekstrem bir gelir eşitsizliği ile var olduğu
gerçeği; kenarları itmekte, biçmekte ve ayar vermektedir.
Düzen var oluşunu borçlu olduğu bu yapının yan
etkileriyle ilgilenmez. Toplumun
genelinde yada zahirde yani görünende çok sorun yoksa geri kalan herkes başının çaresine
bakmalıdır.
Dogman- KöpekAdam yada KöpeklerinAdamı filminin
sinematografik detayına dair söz söyleyecek sinema bilgim yok ama
neredeyse siyah beyazı andıran
görselliği ile yeni gerçekçi ustalara çakılan selamları algılayabiliyorum.
Yine de modern öncesi ve modern dönemin kesişiminden
çok sonrasına dair bu hikayenin günümüz
iktisat düzenini sorgulayarak kurduğu hikayeyi önemsiyorum.
Köpekler evlere sokulurken, insanlar köpeklerin artık gör-e-mediğimiz o
doğalarında içkin şiddetini sırtlarına giyiyor.
Kapitalist dünya ise ön yüzünde bir köpek güzellik yarışması
arkasında ise güçlünün zayıfı yediği bir madalyon olarak tepemizde sallanmaya devam
ediyor
Yorumlar
Yorum Gönder