MEVLANA NORVEÇ’TE
5 milyar yaşında bir güneş sisteminin içinde azami 80-100 sene yaşayan akıllı bir varlığın en ağır zaafını devlet, din , aile ve bilumum toplumsal yapılar çoktan keşfetmiştir aslında. İnsanın varoluşsal dertlerinin en büyüğü suçluluk duygusudur. İyi davranırsak iyi vatandaş olur, cennete gideriz, ailemiz bizi çok sever, işimizde ve çevremizde başarıya ulaşırız. Kötülüğü bırakın yapmayı aklımıza bile getirmemeliyiz.Zaten insanın en büyük yargıcı vicdanı değil midir.Hal buysa kötülüğü düşünmemiz bile kafidir cezayı yememiz için. Peki iyi nedir? Kötü nedir?Buna kim karar verecek? Çağlar boyunca iyinin hegemonyasını eline alan hakim güç insanı iyiye tabi tutmak için elinden geleni ardına koymamıştır. Tabii ki insanın o meşhur tarım devriminden sonra kurduğu düzenden bahsediyoruz. Köyler, kasabalar, şehirler, prensler, krallar, padişahlar, şeyhler, rahipler, papalar . İlkel komününden yani köyünden çıkan insanın sınıflı topluma adım atmasıyla dönmeye başlayan çark tarihin son 5 bin