Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BELÇİKA(LILARIN) KRALI

Resim
  Türkiye’de kendini “modern, aydın, öncü” ne dersiniz deyin toplumun pek çok yönden ilerisinde gören ve belki de gerçekten öyle olan kesimlerin konu Kayserİ’nin doğusuna geldi mi birden karakter değiştirdiklerine şahit olursunuz. Onlara göre bizim Kürt, Doğu, Ayrılıkçılık, Özerklik meselemizin eşi benzeri yoktur. Dünyada bu konuda Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadıklarını yaşayan ülke bulunmaz. Müesses söylemlere hemen her alanda kafa tutarlar ama iş buraya geldi mi kırmızı kalemle atılan çizginin altında babalarının oğlunu tanımazlar. Ben buna soğuk savaş ın büyük başarısı diyorum. Soğuk Savaş bugün 40 yaş altı gençlerin de zihnine babalarından yansıyan ama 40 yaş üstü bir kesim için hiçbir tereddüt duyurmayan bir ötekileştirme şablonu çizebilmiştir. Ötekileştirmenin, düşmanlaştırmanın zirvesiydi soğuk savaş. Türkiye’de camiden kışlaya , okuldan bankaya “Bu Kış Komünizm Gelecek” masalı o kadar çok tekrar edildi ki zihinler Berlin Duvarı yıkılsa da sanal duvarlar örüp; ötesindeki öt

MAKRO İHTİYATİ POLİTİKALAR VE CEMİL MERİÇ

Resim
TCMB ’nin o dönemki başkanı Erdem Başçı 2014 yılında Portekiz’e kadar gitmiş ve Türkiye ekonomisi hakkında bir sunum yapmıştı. Başçı’nın sunumunun en ilginç bölümü faiz hakkında söyledikleri : Bundan   7 yıl   sonra faiz sebep enflasyon sonuç ifadesiyle başlatılan   iktisat politikalarından çok önce kurduğu cümlede   Başçı şunları söylüyor: "Faiz oranı ikilemi, makro ihtiyati tedbirleri gerekli kılmaktadır. Fiyat istikrarını sağlamak için bir dereceye kadar döviz kuru ve kredi istikrarına sahip olmanız gerekir. Mevcut küresel ortamda kur istikrarı için düşük küresel faiz oranlarıyla uyumlu oranlara ihtiyacımız varken, kredi istikrarı için küresel faiz oranlarından daha yüksek yurtiçi faiz oranları gerekiyor. Bu ikilemi nasıl çözüyorsunuz? Türkiye örneğinde çözüm, faiz oranlarını normalde olacağından daha düşük tutmak ve makro ihtiyati politikayı aksi takdirde olacağından daha sıkı tutmaktır. Dolayısıyla, makro-ihtiyati duruşumuz uluslararası asgari standartlardan çok

BİR EVLİLİĞİN VE DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ

Düşüş sözcüğü hem düşme halini hem de düşmenin sürecini ifade eder. Düşüş her zaman bir zeminde biter ama başlangıcı har 'eketin ilk konumudur. Yani Düşüş hem bir süreç hem bir oluştur. Bir düşüşü sadece bitiş noktasından çözümleyemezsiniz. Onu düşüşün tüm evreleriyle anlamanız gerekir. Fransız koca, Alman eş ve onların çocuğunun merkezinde yer aldığı “düşüş”ün “anatomisi” de tam bu şekilde analiz ediliyo r. https://tvplus.com.tr/film-izle/bir-dususun-anatomisi--180520909 Bir insanın yüksekten düşmesi her zaman olasıdır. Bu düşüş bir kaza , bir intihar yada bir cinayet olabilir. Peki bir insan aynı anda  hayatta da metaforik olarak düşüyorsa ? Kişisel bir yokoluş hikayesine mahkeme salonundan mercek tutan film düşüşün anatomisini yapmak için bir  kadın ve erkek  arasındaki ilişkinin detaylarını anlamaya çalışmaktadır. Düşüşün anatomisi ilişkinin anatomisinden çıkacaktır belki de? Dünyada çok az beyaz yakalının red edebileceği harika bir dağ zirvesindeki evde başar